Tuesday, August 26, 2008

kabuslar

ruyamda 4 kisi geliyo restorana, ama yemek onlardan once gelmis masaya. omido sashimi. pek suslu, pek guzel. ama bi bakiyorum tam tepesinde sac var. eyvah diyorum, musteriler de tam oturuyo, onlar gormeden nasil alicaz? tabagi alip goturup arkada halletsem, geri getirsem anlarlar. olmaz oyle.. sonra bi bakiyorum iki ikisi 4 kisilik o masanin sadece bi tarafina oturmus, arturo'yla nicolas da karsisina gecmis. baliklari tek tek elleriyle duzeltiyolar. ya napiyosunuz diyemiyorum da. yere dusuruyolar bikac parcayi, soyle bi silkeleyip geri koyuyolar tabaga. yapmayin diyorum, guluyolar her zamanki hinzir cocuklar gibi... cok sinirleniyorum..

ikinci ruyamda bi bakiyorum bizim banyoya kedi girmis. yavru, siyah beyaz bisi. cok sevimli. mavi gozleri var. kacicak gibi bakiyo, banyonun kapisini kapatiyorum kacmasin diye, hem ev arkadasima da gosteriyim, kim bilmiyorum.. yakaliyorum kediyi sonra, aliyorum kucaama. tirmiklamaya calisiyo yuzumu falan. abidik gubidik seviyorum. (bu abidik gubidik burda kullaniliyo muydu? yoksa agucuk gugucuk mu dicektim, galiba boyle.) ama kedi manyaklasiyo yavas yavas kollarimi tirmalayip kanatiyo. ev arkadasim geliyo, onun da bi yerlerini kanatiyo. sonra minik bi canavara donusuyo sanki, cok zeki bisi.. bizi yaralamaya basliyo oramizdan buramizdan. engel olamiyoruz. diyorum ki "oldurmemiz lazim, baska care yok. hem biz oldurmezsek gidip baskalarini da yaralar bu." birden boyle dunyayi kurtaricak bi havaya burunuyorum. ama kedi kaciyo. ben valizerimi bi yerde unutuyorum, asansor bozuluyo. korkuyorum. teleferige biniyorum. valizlerimi getiricek olan baska seyleri getiriyo, benimkileri unutuyo. annemin evine gidiyorum, kardesim bana sarilip agliyo, konusmadan, oylece.. o bana sarilip aglarken msn'inde yazilanlari okuyorum, hic hosuma gitmiyo. ne cabuk buyumus bu diyorum. evi su basmis, annem sigarayi birakmis. kedi birini oldurmus..

0 BIDIBIDI: