Saturday, March 28, 2009

LA

bursa'dayken babamla national geographic'te dunyanin en buyuk akvaryumunun yapimini izledik. yosunlari bile kendileri yetistiriyolardi. simdi aklimda kalmayan bi cok ayrintisi hosuma gitmisti. babama dedim: "buraya gidicem bi gun, goruceksin."

...

nerdeyse 2 yildir LA'ta yasayan Esin ablam NYC'ye tasinmaya karar verdi ve o donmeden yanina cagirdi beni. nisan'in 9unda spring break basliyo, 8 gunluk bi tatil. gitmeye karar verdim. ciglik cigliga konustuk telefonda, ikimiz de cok heyecanlandik. "ay nerelere goturucem seni.." "suraya da gideriz.." " bikinini de getir, hava burda cok guzel.." "dunyanin en buyuk akvaryumuna gidicez birlikte." 

...

aman tanriiaam dedim. ordaydi sahi o. babama demistim zaten.

...

neden bu kadar cok seviniyosun? saf misin? diceksin biliyorum. 3 aydir okulla is arasinda deli gibi kosturduktan ve baska bi seye vakit bualamdiktan sonra hep gormeyi istedigin bi yere gidebilecegini ogrenmek harika bisi bence, benim icin..

...

cok heyecanli ve sevincliyim kenny, bilemezsin.

karanlik

carsamba gecesi isten ciktim saat 12 gibi. 1 bucuk gibi otobusten indim, bizim sokaga girdim. ipod kulagimda. 

cigliklar duymaya basladim, korktum. saga sola bakindim.. kimse yok. sokak karanlik..

sarki basladi sonra:

onumde bir karanlik yol, benimle gelir misin..

duman'in konserinden kayitmis meger. 

cok guldum kendime sonra.

bahtsiz

gecen cumartesi beni okuldan aradilar, acamadim. mesaj biraktilar. I-20 (kendisi ogrenci belgesi oluyo) ile ilgili gorusmek istiyolarmis benimle. carsamba gunu gittim. danismanim rodrigo ayrilmis ordan. ya onunla ya da scott'la gorusucektim. scott'i buldum. neden geldin falan dedi once. anlattim. sonra kenarda duran 2 kutu icindeki dosyalardan benimkini bulup cikardi. uzerinde kirmizi kalemle "cancelled" yaziyodu. yuzume bakti. bayaa sustu. nolmus? dedim. yurtdisina cikmayi dusunuyo musun yakinlarda, spring break ya da yaz tatili icin dedi. neden ki dedim.. rodrigo benim dosyalarimin kaydini yaptirmayi untumus. o yuzden I-20mi iptal etmisler, ki o olmadan burda yasal diilim. duzeltilemicek diye bisi yokmus, hukumete dilekce gondericeklermis. 2-3 hafta icinde belli olucakmis. tutamadim kendimi, bikac damla yas geldi gozlerimden. scott uzuldu. bilseydim boyle tepki vericeeni soylemezdim dedi. 

sen o kadar ugras, hata yapma. hatta cikan butun tersliklere ragmen zamaninda gel, sinavini ol. ustune tek kredili dersinden tam not al her seferinde. sonra salagin biri ciksin, boyle bi hata yapsin. olucak is diil. aferin rodrigo.

sinif

silginin tukenmez kalemin yazdiklarini silmemesi sacma, fasizm gibi bisi bence.

**

agzina elindeki yarim sandvici tikip sinifa giren japon cocuga sesleniyorum; "manyak misin?" bitirip gelse bu kadar ilgi cekmezdi, o baska.

**

bizim sinifta uur'a benzeyen cocuk var ya, cok garip konusuyo. ne dedigini zor anliyorum. bi de ayni isimden mektup arkadasimi hatirlatiyo. o cirkindi gerci.

**

eda'ya yollicaam paket aslinda icinde eksik oldugundan diil, yola cikicak parasi olmadigindan bizim evde uzun zamandir bariniyo. yazik ona.

mektup

cok mektup yazardim eskiden. simdi melih'in sayfasini okudukca ona mektup yazasim geliyo. adresini verse yazarim, valla.

Friday, March 27, 2009

mim

su blog hayatina girdigimden beri bakiyorum, biri birilerini mimliyo. anlamadim ilk basta neler donuyo.. sonra bi baktim ben de mimlendim, senaaaaa tarafindan.

cantamda ne varmis? bakalim:


dersten geldigim icin biraz kalabalik. Aralik'ta gelirken getirdigim, ama okuma firsati bulamadigim penguen & uykusuz.. altta gorunen koyu yesil dosyam, hemen onun uzerinde metro haritasi goruyoruz. bi de metrocard ve ogrenci belgesi, baglantili olarak.. yanindaki minik kartlar sevdigim yerlerin kartvizitleri, nerde olduklarini unuttugumda adreslerine bakabilmek icin.. klasik canta demirbaslari olan annemden lise zamaninda caldigim ve hala severek kullandigim vakkorama cuzdanim ve dandik telefonum. hemen onlarin yaninda cok gizli seyler yazdigim kara kapli defterim duruyo. cogu zaman "el temizleme seysi" diye cagirdigim hand sanitizer, CVSten. onun yaninda DKNY green apple parfum, bitmek uzere kendisi. ve chapstick, dudak nemlendiricisi. iki kalemden siyah olani universite 2. siniftan beri kullandigim faber-castell, digeri bildigin siyah tukenmez. sari olanlar eldivenlerim, dirsege kadar boole, pek kokos. bi de mor kilifli aypodum var. bunlar boole ahenkle cantamin icinde dans ederler. oeh.

ben kimseyi mimlemiyorum, zira mimleyecek kimsem yok..

sevgiler senaciim.