Saturday, June 26, 2010

3.

bugun o cumartesi. pasaportuma 3. vizemi bastilar. baslik "vizum." gulme. ben gulucem. cok mutluyum ya, ondan..

tamam tamam sen de gul..


Wednesday, June 23, 2010

huzursuz

cumartesi gunku ucaga pasaportumda yeni bi vizeyle binsem ne guzel olcak.. 

korkuyorum cok.

Saturday, June 19, 2010

dolma

insanin kendine mektup yazmasi garip mi?

peki bikac yil sonra o mektubu okuyup da gozlerinin dolmasi?

salak miyim ben?

saol.

sen de lahanasin o zaman.

Friday, June 18, 2010

yum.

iki gundur kabus gorup uyaniyorum, sabahin korunde. sana gore-bana gore diil. bildigin sabahin koru. sonra uyuyamiyorum. gecenin bi yarisina kadar calisiyorum. uyumak bilmiyorum. yine sabahin korunde uyanirsam diye korkuyorum. isin kotu yani, o kadar erken uyaninca gun bitmiyo, biliyo musun..

ayak sizlamasindan daha kotu bisi varsa o da sirt agrisi diildir, ikisinin evlenip senin vucudunda cocuklar dogurmasidir. bele yayilmasidir her bi yere. butun gun calistiktan sonra bunu farketmen kotu. yatakta uzanman guzel ama. bi de tabak tasimaktan restoran kadrosu olarak kas yaptiginizi farketmeniz komik biraz. degistiricem bu isin adini, daha sportif bisiler koymak lazim. garsonluk cok sey bele.. hantal.

mutfaktayken "cik cik, sevgilin geldi" dedi. kimmis ki o diye disari bi baktim, jerry. kactim geri iceri. asli'ya "arkadan da cok guzel gorunuyosun" dedikten sonra bitti benim gozumde jerry. geriii.

restoranda calismak cok guzel aslinda, busuru yemek yiyebiliyosun. dusunsene postanede falan calistigini, hic bana gore diil. neyinden faydalanicam ki onun. ama restoran oyle mi. hem hic bitmiyo ihtiyacin. insanoglu dedigin 4-5 saatte acikiyo. elinin altinda yemek olsun. oh, mis.

yasasin yemek yemek.

kahrolsun kuresel isinma.

mucver guzel sey. sen sevmesen de olur.

Saturday, June 12, 2010

kus

gecti biraz zaman ama simdi soyleyip suprus yapayim, seni sasirtayim istedim kenny. havalara ucucam. haziran'in 26sinda. uzun uzun.. 27sinde konucam istanbul'a. babam orda beni bekliyo olucak, dusunebiliyo musun? edos da yaninda..

ne dersen de, zaman cabuk geciyo.

gozunu actiginda yaninda olucam..

Tuesday, June 8, 2010

en az 18%

ceydaaao, gelsene bi.. (korku dolu gozler)

efendim?

bu adam bana bukadarcik bahsis vericekmis, karttan bu kadar cek dedi. vergiden bile daha az.. napicam?

belki ustunu nakitle tamamlar?

sanmiyorum.

hmm.. (cesaretini topla)

...

merabaa, nasildi yemeginiz? her sey yolunda miydi?

evet her sey cok guzeldi, bu kadar kucuk bi restoranda boyle guzel vakit gecirebilicegimizi dusunmemistim hebelehobolo.. (aksanli ingilizce, tam tahmin ettigim gibi)

cok sevindim, peki serviste bi sorun var miydi?

hayir, her sey mukemmeldi..

oyle mi.. cunku biz new york sehrinde musterilerimizden en az 18% bahsis bekliyoruz, house pay almadigimiz icin yasamimizi bahsisler uzerinden kazaniyoruz da bikbikbik..

aa 18% mi? bizim oralarda boole diil bu. (cuzdanina elini atip bi yirmilik cikarir hemen) al bakalim o zaman bu da senin icin.

tesekkurler (bu kadar utanmana gerek yok, hakkini istiyosun. di mi? dur konuyu degistirmem lazim) nerdensiniz peki?

almanya.

aa ne guzel belebelebikbik..

di mi di mi..

cok tesekkurleeer, iyi aksamlar..

...

giderken yine cok tesekkur etti bana. bozulmadi hic. aferin. ozge benimle gurur duydu. cem'in de gozleri yasardi.

utandim ama ben yine de. banane.