Sunday, April 27, 2008

simdi.



ay cok heyecanliyim kenny! duman'in konseri bu aksam. boole bi ciglik atasim, sevincten bisiler yapasim, hoplayasim, ziplayasim, deli gibi yemek yiyesim falan var.. 

aksam olsun.

Wednesday, April 23, 2008

fermanim var.

duyduk diyebilirsiniz ama duymadik demeyin bence.. bi fermanim var. kagidi aciyorum boole, sari renkli kagit, garip sekilli bi ahsap (ama pek gosterissiz) sopanin (evet, sopa) cevresine sarilmis mi ne.. neyse, aciyorum.. diyo ki:

son zamanlarda herkes sorup duruyo "ne zaman donuyosun?" diye. yaptigimiz arastirmalar sonucu bu sorunun ceyde'ye sorulmasi sakincali bulunmus ve alinan karar sonucu da bu ifadeyi iceren butun soru cumleleri yasaklanmistir. soranlara kafa atilicaktir. sormayanlara madalya takilacaktir. duymadik biz hic diyenlere de inanilmicak, bu insanlar her halukarda terslenicektir.

o kadar, sinirlendirmeyin beni ulen!

besinci (sayiyla 5.) ceyde.

Thursday, April 10, 2008

let's go mets!

hello kenny.
bugun new york mets - philadelphia phillies beyzbol macina gittim, with my class-mates. hayatimda ilk defa beyzbol macina gitmis oldum naturally.. macin sonlarina dogru oyunun kurallarini anlamaya baslamis olmama ragmen very very much eglendim. bi tane towel (oeh!) verdiler girerken, salladik onu. boole gorsen tribunler (ne deniyodu onlara? tribun di mi?) civil civil oldu. mets'i alkisladik, phillies'i yuhaaaaladik. baardik, caardik, tezahurat (di mi? allam ne cok bilmedigim kelime var) yaptik.. lafin kisasi sudur ki; cok acayip harikulade bi sekilde eglendik..




bi tane daha..




bele...

Monday, April 7, 2008

nisan gelmis...

bugun hunkar begendi yaptim, cok guzel oldu. elime saglik, afiyet olsun. saol. ozlemisim. hesaplamadim ama sanirim 4 ay olmus yemiyeli.. bi de seyi yemiyeli 4 ay mi ne olmus. egg bagel. yok burda. gozunu sevip sevmedigimi anlamadigim new jersey'sinde vardi bussuru. amma yerdim. hey gidi gunler. ama yok simdi burda. bulana 3 dolar odul var. hadi olmadi, egg everything bagel bulana 4 dolar. bonkorlugum tuttu..

sinav haftasi. deli gibi, sabahlara kadar, hic durmadan calisiyorum demicem. cunku yok oyle bisi. bi tek bu gece calisicam, o da sirf son 3 haftadir dersleri savsakladigimdan.. yoksa bilirdim kelimeleri falan. di mi? evet, bilirdim.

beyzbol macina gidicektik biz kenny. (sana soylemeyi unuttum, bundan sonra senin adin kenny. alis buna.) ama bizim Christina dedi ki persembe gecesi calis, sana cok ihtiyacim var, aman da bilmemne de.. ay iyi dedim, ben bi ajandama bakiyim.. hocalara da tembih ettim, persembe kimse sinav yapmicak. Christina'nin bana ihtiyaci var bea! dedim. "bea!" diyince ben hepsi boole bi sus, bi pus. gorsen.. anlamadilar. olsun. yine de soz verdiler. neyse, once de dedigim gibi, beyzbol macina gidicektik biz kenny. ama senin bedduan mi tutmustur nedir.. calisicam o gece. biletleri de aldik ama olsun.. (duman biletlerini de hala almadim bu arada.)

evde ekmek yapimi seylerine giristim, aktivitelerine. bugunku ekmegimiz zeytinli, kekikli ve soganliydi. (henuz yemedik gerci.) 2 gun onceden kalmayan ekmegimiz de cevizliydi. hemen bitti, pek guzeldi.

havalar isindi, amanin piknige gidelim dediler. topumuzu alip dusucez yollara... bu da son gelisme.

son olarak son gunlerde son derece sevdigim ve son kez soylemeyi umdugum bi sarkiyi sizinle paylasmak istiyorum. Hasan'dan geliyor: ken lee