Wednesday, December 12, 2012

pilates, patates

Merabaaa pilatesli gunler!

Bayaa bi sistikten sonra eski kiloma donmeme ragmen yumusacik karnimla aramiz pek iyi diil. o beni cok seviyo ama ben gitsin istiyorum.

N geldi gecen gun, yoga arkadasi ariyomus kendine. Dedim bosver yogayi, biz pilatese bakalim.

Dun basladik. Hayirli olsun.

Sonlara dogru bi ara yere uzandik, kalbim yerinden cikicak gibi atiyodu. Belimse kopmus, gitmis..

Hocayi cok sevdik. "Squeeze those cheeks!", "Feel the serenity in your thighs!"

Peki, aferin.

Simdilik kaldi 19 ders. 4 ay sonra baklavalarim olucak, hehey!

Saturday, November 24, 2012

igne

igne yaptirmadan kanal tedavisi oldugum gunler cok geride kaldi.
disim agriyo. dolgu falan ne gerekiyosa yaptircam. ama ingilizce garipce resmi bi dil. disciye "ben igne yaptirmasam nasil olur acaba?" diyemicem diye igne yemek zorunda kalcam galiba.
igneden diil de ardindan muhtemelen gelicek olan kanal tedavisinden korkmamam hakkinda ne dusunuyosunuz sevgili okurlar?

Monday, November 5, 2012

Endeavour

koca astronom olunca, ilgisi yukseklerde oluyo dogal olarak. biz de o yuzden 1986 yilinda dunya'dan yola cikarken patlayarak 7 astronotun olumune sebep olan challenger'in yerine 1992'de yapilan, toplamda 122milyonmilden fazla yol katederek 25 kere uzaya misafirlige gitmis, dunya'nin cevresinde 4500den fazla tur atmis olan Endeavour'u ziyarete gittik bu pazar. gezdik, gorduk, ogrendik, eglendik.. darisi senin basina.


Thursday, November 1, 2012

come on!

how can you not love this family?

one day


Wednesday, October 3, 2012

mutluluk


bu.

Tuesday, September 18, 2012

kabuk


civciv mi tavuk mu ne, ciktigi yumurtayi begenmez (?) derler ya, bu son ziyaret sonrasi ben de begenemedim kabugumu. iyi ki siyirip atmisim zamaninda.

tam olarak nasil anlatsam bilemiyorum. baska sehirler, ulkeler gormeden once "bu boyle" diyip kabul ediyo demek ki insan. otobusteki ter kokan kalabaligi, kirmizi isiklardan baska kurallara (bazen onlara bile) uymayan soforleri, yayalarin ordan burdan yola atlamalarini, merdivenden baska cikis yolu olmayan ust gecislerin yanina bi de yaya gecidinin olmayisi eklenmesiyle bebek arabasiyla istanbul sokaklarinda gezinmenin imkansiz oldugunu, her seye sanki dolarla alisveris yapiyomusuz gibi ates pahasi fiyat bicildigini, biraz da bu yuzden evine yilda 1 kez et giren insanlarin oldugunu, insanlarin ise giderken 3 saat yol katetmesini, herkesin sabirsiz olmasini, milletin (seni tanimayanlar dahil) her seye burunu sokmasini gormezden geliyo insanlar. ya da onlar da onceden karsi ciktiklari bu kilifa burunup uyum saglamislar hayata. sen baskalarinin fikirlerine gore yasiyosun, baskalari da senin dusuncelerine gore hareket ediyo.

cok seyi ozlemistim, ama gordum ki hic biri olmadan yasanmaz diye bisi yok. bi sonraki ziyaretin tarihi simdilik belirsiz biraz da bu yuzden..


Friday, August 3, 2012

-21


gitmeye az kaldi. vapurlar beni ozlemis dediler, simitler de, bolulu hasan usta'daki profiteroller, pideli kofteler, sucuklar, salamlar, yufkadan borekler, ananenin yaptigi cevizli ekmek, tanidik yuzler/kokular, sokaklar, cesme suyu, kestane sekeri, ev baklavasi, manti, kumru, kumpir, kitaplar.. tamam, ben de onlari ozlemis olabilirim..

ogrenciligi "zirvedeyken birakmak lazim."

Tuesday, May 22, 2012

Maia

yazardim. metroda, iste, okulda... dersi dinlemez, hocayi takmaz, minik defterimi doldururdum. inecegim istasyonu kacirir, cevredekileri anlatirdim. aklima bisi gelince hemen yoktan kagit var eder yine de yazardim. aklima ne geliyosa, ne goruyosam..

simdi cok uzun zaman oldu yazali. kalemi elime aldigim zamanlarda alisveris listesinden baska bisi cikmiyo ortaya.

yazmaya zamanim yok bu aralar. cunku minik, sevimli bi yaratikla geciyo butun vaktim. kocaman masmavi gozleri var, bi gorsen. dudaklari, burnu bu kadar mi bicimli olur bi insanin.. gunden gune guzellesiyo bi de utanmadan. nasil sevicegimi sasiriyorum. her gun yeni bi yonunu kesfediyorum, bu kadar kucuk bi kizin nasil bi kisiligi olabiliyo, sasip kaliyorum. konusuyo, sarkilar soyluyo bana. yemiyorum da yaninda yatiyorum.

yazmaya vaktim olmuyo bu aralar ama uzulmuyorum ben. cunku yasiyorum.

Tuesday, January 17, 2012

yakin

ruyalar. dekorasyon. duvar yapistirmalari. cok ekmek yeme. mide yanmasi. hediyeler. fotograflar. tebrikler. uzaklik. koca gobek yuzunden giyilemeyen ayakkabilar. yeni mobilyalar. minicik kiyafetler. bebekli ruyalar. esneme hareketleri. karin delici. hala mide bulantisi. pembe. bebek. bebek. bebek. son 39gun.