Wednesday, March 28, 2007

negzel.

bugun cok guzel bisi oldu.. hayir, ne oldugunu soylemicem. ama ozlemisim.. bu kadar seneden sonra... kac sene olduunu bile hatirlamiyorum.. ama bisileri yanlis yapmisim ben. cok yanlis.. adim adim.. bisileri boyle yapmasaymisim belki daha once mutlu olur musum? cok karistirdim ortaligi.. tamam toparlicam.

bastan aliyorum:

bugun uzun zamandan sonra bikac sene oncesini hatirladim/hatirlattim. ozlemisim. bu kadar...

not: arkadaslar iyidir. dostlar daha iyidir. gerisi gariptir, ama guzeldir..

(18)

Tuesday, March 27, 2007

-buyuyunce ne olcaksin?

*CD temizleyicisi olcam.

-aferin.

Friday, March 23, 2007

stres...

cocukken kirilcak esyalarin kutularindan cikan bol baloncuklu plastiklere bayilirdim ben. once teker teker patlatmaya calisirdim. cit.. cit... yavas yavas sabrimi kaybeder, en sonunda camasir sikar gibi plastigi burup oyle patlatirdim baloncuklari. citcitcitcit! bitirince de hic kalmis mi diye bakardim.. bazen bulurdum bikac tane.. sevinirdim yine.. simdi insanlar stres gideriyo bunlarla, ya da bana oyle geliyo.. neyse stresli misin?... al bakalim, tikla:

stres

Wednesday, March 21, 2007

St. Patrick's Day

eh, gec oldu biraz ama yazmadan olmaz dedim..


martin 16sinda hayvan gibi kar yagdigi icin 17si sabahi yakalamam treni kacirmak zorunda kaldim. 9:45 treni koymuslar. madem koymuslar biz de onu yakalayalim dedik. biz? benle yesil kolyelerim.. herkes yesillenmisti. en sevdiim renk, nereye kafami cevirsem.. sonra Sidika karsiladi beni. gecise gittik. "parade" diyolar burda. etekli adamlari izledik. "aa bunlar neden etek giyiyolar? yoksa irlandayla iskocya ayni sey mi?" diye sacmaladik.. gezdik, ayaklarimizi agrittik. sarhos irlandalilar gorduk. trende sacmaladik. eve geldik biz de ictik.. boole..



Tuesday, March 13, 2007

mmhh!

kurabiye yaptim bugun. cok basit aslinda yapmasi. kurabiye karisimini aliyosun.. evet sen! sonra yuvarlaklar yapip tepsiye diziyosun. firini da yaktin mi.. firini niye yakiyosak. acilir mi yoksa? yakilir mi? bilmiyorum. dugmesini yak iste sen. sonra tepsiyi icine koy firinin. 15 dakka sonra bi git bak bakalim pismis mi.. pismisse biraz bekle ki sogusun, agzin yanar sonra. pismemis gibi gorunuyosa biraz daha bekle. bekledikten sonra pismisse bi onceki adima geri don, onu uygula.. bu kadar basit.



...



ne bekliyosun?



haa resim.. burda:


Monday, March 12, 2007

secim.

Bana Coca Cola mi Pepsi mi diye sorarsan eger...

neden soruyosun ki? derim.

benim icin mi, senin icin mi?...

senin icinse Pepsi derim, Coca Cola'yi kendim icerim...

alalaaa!

Saturday, March 10, 2007

yok

bu ilk değil, son olmaz
hayat yalnız yaşanmaz
gidenin ardından bakıp ağlanmaz
kimsesiz, çaresiz. bir şey yok, hiç kimse yok
ağlasam, yalvarsam, bağırsam
bir şey farketmez...

elimden hiçbir şey gelmez, hiçbir çarem yok
karanlık bu sokaklarda sesimi duyan yok
elimden hiçbir şey gelmez, hiçbir çarem yok
karanlık bu sokaklarda elimi tutan yok

ilk değil, son olmaz
hayat yalnız yaşanmaz
sesimi duyan yok,
elimi tutan yok
ağlasam, yalvarsam, bağırsam
bir şey farketmez

elimden hiçbir şey gelmez, hiçbir çarem yok
karanlık bu sokaklarda sesimi duyan yok
elimden hiçbir şey gelmez, hiçbir çarem yok
karanlık bu sokaklarda elimi tutan yok

hiç kimse yok!

(cilekes)

Friday, March 9, 2007

bugun(kuler) bi garip.

yazdim, sildim. bugun boole bunu soylesem noolur, soylemesem noolur havasindayim. iste o yuzden sildim..

...

hediye almayi hic beceremiyorum ben. her iki cinse de. mesela erkege ne hediye alicaami asla bulamam zaten o ayri mesele de.. kiza da hep boole kendi zevkime gore bisi almaya calisiyorum. bu sefer begenip kendime aliyorum onu. sonra baska hediye aramak zorunda kaliyorum falan... buydu yazdigim.

...

- boole sana sevgili edindirmeye merakli mi millet? yani aile buyuklerinden falan bahsediyorum...
+ ı-ıh
- negzel.
+ sana?
- evet. herkes!
- halam, kuzenlerim (4 tanesi), annem, bikac arkadasim, diger halam, annemin bussuru arkadasi (toplamda 6 tanesi sanirim, simdi aklima o kadar geldi.) oole hepsi her gorustugumde soruyolar boole buldun mu birini diye. sanki tek amacim o olmaliymis gibi.
-komsulari saymadim bi de.
- bi de biraz once bi diyalog vardi boole:

sevgilinle mi konusuyosun?
hayir, bi arkadasimla.
neden? yok cunku.
ozlemedin mi?
ozlemedim.
nooldu ankarali?
bitti.
diyosuuun.
eveeet.
hadi bakalim. oyle olsun. bulamadin mi bi coni?
yok kimse burda.
bos kalma sonra..
...

boole gidiyo.

...

-ben kosuyorum. yok kaciyorum, gidiyorum.. yavas yavas. ruzgar gibi diil. hoscakal dicem tabi once. bi de iyi bak kendine dicem. kolay gelsin de diyebilirim vaktim olursa -ki saniyorum vaktim var. neden? kosmuyorum cunku, yavas yavas gidiyorum. bu da bugunun sacmalamasi olsun, varligim anneme armagan olsun. iyi gunler pispinti.
-saol. bana da.

Thursday, March 8, 2007

okumasandahaiyi

masmavineguzelharflerbirbiriyleiciceduruyosankihicayrilmicaklargibi
amaenindesonundaaralarinabisiylergiriceknoktalarvirgullerbazende
bosluklarherzamanoldugugibiherkeseoldugugibikendilerinidipdibe
bulcaklarsikilcaklaryanindakilerdenamayalnizkalamicaklarasla
istemedikleriylebileyanyanadurucaklardurmakzorundakalcaklar
vehattaegerbirisiispirtolukalemkullaniyosahepordaolmakzorunda
kalcaklargecmisdiyoruzbizbunaneyaparsanyapdegistiremeyecegin
seylervaraslaamabunlarboylesilinmiyoyasensimdionlarigoruyosun
uzuluyosunyabelkideisteoyuzdenbelkibidahaayniseyiyazmazsinyada
cokhafifbikalemkullanirsinbelkiozamanduzeltebilirsinduzeltemesen
bilecokgozebatmazlardigerlerikadaretkiliolmazlarbelkievetbelkide
boyledirendogrusunusenbilirsinsakinunutmabidekimseninseni
uzmesineizinvermetamammiseniseviyorumseniseviyorumki
baskalarinisevebileyimoylediyoducunkubiyerdebendedogru
oldugunudusunmustumhepkendimisevicemdemistimokubunu
senicokseviyorum.

umrumda diil...

"duramadim. saclarim oyle uzamisti, ruzgarda oyle guzel dalgalaniyodu ki.. bi de yuzum uyusmustu ruzgardan. ama cok diil. dudaklarim kurumustu bi de. konuyla alakasi yok tabi bunun. sana anlatiyorum diye heyecanlandim. carptigim sen diil de baskasi olsaydi yine heyecanlanir miydim bilmiyorum." dedim. durdum sonra.

...

baktim, o da bana bakti. aslinda bakar gibi yapiyodu bence. nasil kurtulsam acaba bu deliden diye dusunuyodu. boole icten ice, icten ice. distan da soylemeye karar verdi galiba. tam agzini acti... bisiler soyledi ama duyamadim. gerizekali aceleci taksicinin biri kornasina oole abandi ki... duyamadim. "efendim?" dedim. derin bi nefes aldi. "bosver." dedi. bosverdim.

"kardesin nasil?" diye sordum. neden sordum bilmiyorum. umrumda diildi aslinda. agzimdan oolesine cikiverdi. "iyi." dedi. o kadar. gerisini soylemedi. gecen gun aceleyle bi yere giderken, o yetismesi gereken yere varamadan dusup parmagini kirdigini, dun onu uzaktan gordugumde bu yuzden elinde o sarginin oldugunu soylemedi. caninin yanip yanmadigi umrumda bile diildi. bilmek istemiyodum ki zaten. ona dair hicbisiy. sadece ben olayim, onsuz.

neyse iste, kirmis parmagini. bizim dedikoducu komsudan duydum ben bunu. bu sabah anlatti. "biliyo musun, bulut'un parmagina noolduunu?" diye sordu. o beni birakip gittiginden beri onunla ilgili seyleri bana anlatmayi adet edinmisti. "yoo." dedim. ama bilmek isteyip istemedigimi sormadi bana. sadece anlatti. sonra gitti.

cok derinlerde ... hic bisiy yok oralarda. derinligimi kaybettim ben. suyun yuzunden gitmeye karar verdim. vardigimda belki geriye donup bi dalis yaparim. ama simdi diil. simdi sadece uyumak istiyorum. gerisi umrumda diil.

kisacasi, duramadim. kosarken elimde tuttugum sicak cikolatayi onun uzerine doktum. su dunyada konusmak istemedigim ikinci insanin ustune. koca sokakta, hatta koca sehirde ona mi denk gelmistim... dislerimin ayrik olmasi boyle durumlarda ise yaramiyo. bunlari boyle cabuk dusunurken onunla olan derin sohbetimizin bittigini farkettim. "iyi bak kendine." dedim. sanki ben soylemesem bakmicakti. gulumsedi yuzundeki tum kaslari zorlayip. basini egip yoluna devam etti.

hava soguktu. kulaklarimi orttum annemin ordugu bereyle. yoluma devam ettim. hava gercekten soguktu. ve baska hibisiy umrumda diildi...

Wednesday, March 7, 2007

olmicak..

bugun vaktim vardi. yazmadim.

Monday, March 5, 2007

olmadi.

bugun yazcaktim ama vakit olmadi, yazamadim...

Saturday, March 3, 2007

in her shoes



in her shoes diye bi film izledim gecen gun. iki kiz kardesin hikayesi.

ne yaparsan yap kardessin. ne kadar uzakta olursan ol, kizsan da, kussen de kardessin. bi tanesin.. oole demiyolardi tabi ama demeye calisiyolardi. sinema zaten gosteren sanattir demisti sinema hocamiz. her seyi soylemezler ama sen anlarsin.

sonra filmde bi kiz kardes digerinin dugununde ona siir okuyodu. bu siiri:

i carry your heart with me
(i carry it in my heart)
i am never without it
(anywhere i go you go, my dear; and whatever is done by only me is your doing, my darling)
i fear no fate
(for you are my fate, my sweet)
i want no world
(for beautiful you are my world, my true)
and it's you are whatever a moon has always meant
and whatever a sun will always sing is you
here is the deepest secret nobody knows
(here is the root of the root and the bud of the bu
and the sky of the sky of a tree called life; which grows
higher than soul can hope or mind can hide)
and this is the wonder that's keeping the stars apart





i carry your heart
i carry it in my heart..




(E. E. Cummings)





ne ki?

kendini kandirma
akillim.
yemek yemek super bisiy,
ama artik diil.
gobek mi yapmisim ne?!
cok ayip.
ama kucucuuk.
bosver,
herkeste var.
her 2-3 kelimeden sonra
enter'a basmayi birakmazsan
siir zannedicek herkes bunu.
ama diil iste.
baksana bi kere
kafiye mi var?
hece olcusu?
aruzdan hic soz etmicem bile.
nefret ederim,
gereksiz.
neyse..
siir diil bu.
sair diilim ben.
sacmalayiciyim,
uzaticiyim,
bi deee
...
unuttum.

beetle juice

beetle juice'un muffin olmasini istiyorum. bol cikolata parcacikli!

muffin..

muffin..

muffin!