Wednesday, May 12, 2010

sizi

naber? ben bugun cok calistim. usudum bi ara iste. sonra actilar kaloriferleri bele sonuna kadar, isindim.. 

o kadar cok yemek yedim ki bugun, yakinda sismanlicaksin dediler bana hep.. eve geldigimde karnim acti hala. evde ekmek yoktu ama.. ivir zivirla karin doyurulmamali.. bugunluk bele mecburen..

ulker cikolatanin fistiklisi var ya, cok guzel iste o.

ayaklarimin alti sizliyo. yorulmusum.

uyucam simdi, yarin ingilizceden sinavim var. cok korkuyorum. 

korkarak uyucam bele.. 

bazi insanlar hic korkmadan uyuyolar negzel.

ama bence onlar da korkarak uyumali.. 

Tuesday, May 11, 2010

cekil yolumdan

bu eve tasindigimdan beri kapinin bana tavri cok garip. geceleri eve geldigimde acilmiyo, anahtar donmuyo. iki saat parmak uclarimi acitana kadar cevirmeye calisiyorum. bazen o pes ediyo, donuyo. bazen de ben pes ediyorum, kapiyi caliyorum icerden sesler geliyosa. bu sefer bana anahtarimi geri vermiyo. barisicaamiz gunu sabirsizlikla bekliyorum.

dun gece yine ayni anlasmazliklar icindeyken ev arkadaslarimdan biri geldi acti kapiyi. cantami falan odama birakip mutfaga yanlarina gittim. naber dedim, iyi senden ben de iyiyim noolsun makarna yer misin? yok tokum, saol dedim. hadi ya, saol dedi imali imali.. alalaa naaptim ki simdi.. ben yemegin kaynagindan geliyorum biliyosun. dogru dedi.. cok yapmisim da.. o da benim gibi ayarini bilemiyomus makarnanin.. neyse, banyoda isiniz var mi? kafalarini salladilar, hemen hayir anlamina geldigini anladim.. cok zekiyim.

sonra ders calistim falan, sabah oldu. yine ders calistim. 10a dogru, diger bi ev arkadasim giderken kapiyla kavga etti. onlar da anlasamiyomus.. sadece bende bi gariplik olmadigini biliyodum zaten.

Monday, May 3, 2010

oylece..


cok sicak ama nemli diil. semsiyenin altinda uzaniyorum, denizin tuzu hala uzerimde. ayaklarimi uzattigim yere gunes geldigi icin iki buklum bi konuma geciyorum yavas yavas.. farkediyo bunu, ayaga kaliyo aniden. terliklerini giymedigi icin ayaklari yaniyo, iki adimda golgeye ulasiyo yanimdaki. semsiyeyi yerinden cikarip ayarliyo tekrar. uzatabiliyim ayaklarimi diye.. prenses gibi davraniyo bana. prensesiyim cunku ben onun.. mesela sabahlari erkenden kalkip cayi demliyo, o olurken yakindaki firindan en sevdigim poocalardan aliyo. uyandirmiyo beni bi saate kadar. cok gec olmadan da "hadi kalk, kocakafali" diyo. ona benzedigim icin cok seviyo beni, mantikli oldugumu dusunuyo. bana guveniyo, cok soru sormuyo.. ne istersem o oluyo onunla oldugumda.. patates kizartmasiyla bira siparis ediyo. patatesleri ben bitiriyorum, hic laf etmiyo. muzik caliyo arkamizdaki bufede, sesi geliyo hafif hafif. denizin dalgalarina karisiyo.. oylece oturuyoruz..